“Bizi birleştiren hiçbir dogma yoktur, sadece yaratıcı yanıt verebileceğimize dair inancımız vardır.”

Poiesis Journal, Editorial, 2020

“Hayatı keyifli kılan yaşam formları ve temel ihtiyaçlarımıza yanıt vermek üzere politik hareketlerimizi onurlandırarak yaşamın sürekliliğini destekleyen  oluşumlar bulmalıyız ki buna

“ruhu olan” oluşumlar diyebiliriz…”

Stephen K. Levine

Bu çağrıya yanıt olarak Ekim 2019’da yola çıkıp, 2020’de kurulan Expressive Arts Institute  Istanbul, sanatsal uygulamalara eşlik eden düşlem ve yaratıcı süreci, her yaştaki bireyin, grupların ve toplumların gelişimi ve dönüşümü için temel bir yol olarak görmektedir.

Expressive Arts Institute  Istanbul, insanın dünyadaki yerini bulabilmesine, kendi kaynaklarını keşfedilmesine ve ekolojik sistemin bir parçası olarak anlamlı  ve duyarlı bir hayat sürdürebilmesine katkı sağlamayı ummaktadır.

ŞUBAT 205’te BAŞLAYACAK 4. ÇALIŞMA GRUBU

için BAŞVURULAR AÇILDI!

Bilgi ve Sorularınız için:

info@beyazkeci.com

Whats app hattı : +90 544 961 47 77

 “Yaratıcı süreç merak, açıklık, belirli düzeyde kendini adamayı, enerjimizi ve oradaki mevcudiyetimizi talep ederken, bilindik alanın dışına çıkmanın getirdiği zorlayıcılık, bazen rahatsızlık uyandıran kırılgan yerlerden de geçmek anlamına  gelmektedir.

Sanatsal süreç bizi, zorluk ve çözümle karşılaşma dinamiğinin içine çeker.”

Paolo KNILL, 2020. Poiesis Journal. 

 Bu nedenle gerekli donanıma sahip, eğitim almış, güvenli ortamı oluşturacak bir kılavuz gereklidir.

 

 

 

“Kırılgan bir köprüden geçmek / dayanıklı bir kılavuz gerektirir.”

Elizabeth McKim, Poet Laureate (EGS)

“It takes an agile guide / to cross a fragile bridge.”

 

 

 

Dışavurumcu Sanat Terapisi

Dışavurumcu Sanat Terapisi  (Expressive Arts Therapy-EXA) kaynağını, dünyaya güzellik getirecek olan yaratıcı eylemler aracılığıyla dönüştürebilme kapasitemiz olan “POIESIS” kavramından alır. Antik Yunan’a ait bir kelime olup, “yapma- ortaya koymadan” gelmektedir.  Alanın felsefi arka planını tartışmada bize ışık tutan Stephen K. Levine’in yeni bir bakışla kazandırdığı “Poiesis” sayesinde kendimizi ve dünyayı anlamamız, kendimize ve dünyaya yeniden şekil verebilmemiz ve sorunlar karşısında yaratıcı yanıtlar geliştirebilmemiz mümkün olabilmektedir. EXA’nın temelinde, hareket, ses ve ritmin  kullanımı, sözel ifade, yazma, resmetme, malzemelerle üç boyutlu şekil verme  vb. aracılığıyla  mümkün olan estetik deneyim, oyunsallık ve ritüeller terapötik bir değer taşımakta olup, donanımlı ve duyarlı  bir eşlikçinin varlığına, kolaylaştırıcılığına ihtiyaç duyulmaktadır.  Böylece, bireyler tüm duyuları aracılığıyla kendileriyle ve çevreleriyle olan bağlantılarını güçlendirebilirler ve körelmiş  olan düşlem kapasitesitelerini uyandırabilirler.  Bu sayede, özgün benliklerini keşfedebilmeleri veya daha çok yaşama katabilmeleri, zorlayıcı yaşam deneyimlerini karşılayabilmeleri  ve farklı bakış açıları kazanarak takılmışlıktan sıyrılabilmeleri daha mümkün olurken, yaşamı onurlandıran çalışmaları hayata geçrirmede gereken duyarlılık ve eylem gücünü kazanabilirler.

EXA, sunduğu çerçeve, kuram ve uygulamalarla  son yıllarda kendisini bir psikoterapi yaklaşımı olmanın yanı sıra daha geniş bir alanda da tanımlayarak, her yaştaki bireyin, toplulukların, kurumların dönüşümü ve ekolojik duyarlılık için sanatı yaşamın hizmetine sunmanın da peşindedi. Bu nedenle disiplinlerarası yaklaşımıyla “Dışavurumcu Sanatlar” (Expressive Arts) olarak da tanımlanmaktadır.

Sosyal dönüşüm, eğitim alanlarında da sanat temelli etkin uygulamalar ve benimsediği felsefi temellerle de kendisine yer edinmiştir.