Eda Çakaloz

 

Klinik psikolog Eda Çakaloz, Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji bölümünde lisans eğitimini tamamlarken EXA Institute Istanbul ile yolları kesişti. Bu karşılaşmayla, beden, hareket ve yaratıcı ifade ile hem kişisel ve hem mesleki bağını güçlendirmesinde dışavurumcu sanatlar rehberi oldu.

Beden-zihin bütünlüğü ve sinir sistemine yönelik psikoterapi yaklaşımlarının önemine ilgisi ve inancıyla yüksek lisans eğitimini Maltepe Üniversitesi’nin The East London NHS Foundation Trust işbirliğiyle gerçekleştirdiği Beden Psikoterapisi odaklı/sertifikalı Klinik Psikoloji programında tamamlamıştır. Bu süreçte farklı beden-odaklı psikoterapi yaklaşımlarını uluslararası farklı eğitmenlerle deneyimlemiştir. Bireysel uygulamaların yanı sıra, Sokakta Yaşayan ve Çalışan Çocuklar için Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (SOYAÇ) toplum temelli klinik psikoloji uygulamalarını ve beden odaklı terapötik yaklaşımı harmanlayan çeşitli projelerde yer almıştır. Bu süreçte Gabot Maté ve Sat Dharam tarafından geliştirilen Compassionate Inquiry (“Şefkatle Soruşturma”) kısa eğitimi başta olmak üzere çeşitli eğitimleri tamamlamıştır.

Eda Çakaloz, Expressive Arts Institute Istanbul bünyesinde Dışavurumcu Sanatlar (EXA) Program Direktör Yardımcısı olarak görev yapmanın yanı sıra psikoterapist olarak beden psikoterapisi* ve dışavurumcu sanatlar yaklaşımları ile yetişkin bireylerle çalışmaktadır. Bedenlenen varoluşu ve yaratıcı ifadeyi hem sürdürülebilir bir yaşam için bir sağlık kriteri hem dönüşüm aracı olarak görmektedir.

*Ana rahmine düştüğümüz andan itibaren tüm yaşam deneyimlerimiz bedenimiz tarafından kaydedilir. Sinir sistemimiz, kas-iskelet yapımız, bedensel duruşlarımız bu deneyimlerin etrafında şekillenerek yaşam öykümüzü içerir. Dolayısıyla, yaşamın getirdiği stres, sıkıntı, duygusal zorlukları (bilişsel bir yerden kavrıyor olsak da bunları) yine bedenimizde deneyimliyoruz.

Beden psikoterapisi veya beden odaklı psikoterapi dili/konuşmayı, fiziksel duyumsamaları, hareketi ve yaratıcılığı birbirine entegre ederek zihin-beden işleyişine odaklanan bütüncül bir yaklaşımdır.Genellikle bir oturum daha geleneksel olan bir diyaloğa dayalı (konuşma) terapi yaklaşımları gibi görünebilir ancak buna ek olarak nazik bir dikkat bedene yöneltilir ve doğmakta olan bedensel duyumsamaları, duyguları takip etmeyi ve keşfetmeyi de içerir. Böylece zihnin bildiği hikâyenin ötesinde bedenin anlatmaya çalıştığı hikâyeye de kulak vererek bütüncül bir iç görü kazanabiliriz.

Hareket, bedenimizin birincil dili olduğu için, dikkati bedene getirmek bizi bilinçli olanın ötesinde daha az bilinçli olan düzeye de giriş sağlar. Bu da yaşamın içerisinde bizi kısıtlayan kalıplaşmış örüntülere şimdiki zamanın içerisinde bedensel deneyim aracılığıyla dönüşmesi için alan tanır.

Bilgi için
05427675655